İstanbul Sözleşmesi İşe Yarıyor Muydu?

İstanbul Sözleşmesi, kadına yönelik şiddet ve aile içi şiddetin önlenmesi ve bu konuda ulusal politikaların geliştirilmesi amacıyla oluşturulmuş bir uluslararası sözleşmedir. Ancak son zamanlarda sözleşme, bazı kesimler tarafından tartışmalı bir konu haline gelmiştir. Tartışmaların başlıca nedenleri arasında, sözleşmenin toplumsal cinsiyet eşitliği kavramını tartışmalı bir şekilde ele alması, aile yapısına müdahale edildiği düşüncesi ve kültürel değerlere uygun olmadığı iddiaları yer almaktadır.

İstanbul Sözleşmesi, kadına yönelik şiddetin önlenmesini ve mağdurların korunmasını hedefleyen bir uluslararası sözleşmedir. Sözleşme, kadına yönelik şiddeti engellemek, mağdurlara destek sağlamak, failleri cezalandırmak ve toplumda farkındalık yaratmak amacıyla çeşitli önlemler öngörmektedir. Ayrıca, sözleşme kadına yönelik şiddetin insan hakları ihlali olduğunu vurgulayarak, devletlerin bu konuda etkin politikalar geliştirmesini ve uluslararası işbirliğini teşvik etmektedir.

• Toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamak ve kadına yönelik şiddeti önlemek amacıyla uluslararası bir sözleşme olarak kabul edilmiştir.
• Kadına yönelik şiddetin önlenmesi, mağdurların korunması ve faillerin cezalandırılması için etkin önlemler alınmasını hedeflemektedir.
• Cinsiyete dayalı şiddetin her türlüsünün önlenmesi, kadınların insan haklarına saygı gösterilerek toplumsal hayatta eşit şekilde yer alabilmesini sağlamayı amaçlamaktadır.

İstanbul Sözleşmesi, 2011 yılında İstanbul’da düzenlenen bir konferans sonucunda imzaya açılmıştır. Sözleşmeyi imzalayan ilk ülkeler arasında Türkiye, Avusturya, Bosna-Hersek, Karadağ, Sırbistan ve İspanya bulunmaktadır. Daha sonra birçok ülke sözleşmeyi imzalamış ve onaylamıştır. Bugün itibarıyla 45 ülke sözleşmeyi imzalamış ve 34 ülke tarafından onaylanmıştır.

1. Türkiye
2. Almanya
3. İngiltere
4. Fransa
5. İtalya

İstanbul Sözleşmesi, kadına yönelik şiddetin önlenmesi ve mağdurların korunması konusunda uluslararası bir standart oluşturması bakımından önemlidir. Sözleşme, devletlere kadına yönelik şiddeti önlemek için etkin politikalar geliştirme ve uygulama yükümlülüğü getirmektedir. Ayrıca, sözleşme toplumda farkındalık yaratmayı, mağdurlara destek sağlamayı ve failleri cezalandırmayı amaçlamaktadır. Kadına yönelik şiddetin insan hakları ihlali olduğunu vurgulayan sözleşme, bu konuda uluslararası işbirliğini teşvik etmektedir.

İstanbul Sözleşmesi’ni kadın hakları savunucuları, sivil toplum kuruluşları, insan hakları örgütleri ve birçok ülke desteklemektedir. Sözleşme, kadına yönelik şiddetin önlenmesi ve mağdurların korunması konusunda uluslararası bir standart oluşturması nedeniyle geniş bir destek görmektedir. Ayrıca, Birleşmiş Milletler ve Avrupa Konseyi gibi uluslararası kuruluşlar da sözleşmeyi desteklemekte ve uygulanmasını teşvik etmektedir.

İstanbul Sözleşmesi’ni kadın hakları savunucuları, feminizm hareketi ve çeşitli insan hakları örgütleri desteklemektedir.

İstanbul Sözleşmesi, Türkiye’de kadına yönelik şiddetin önlenmesi ve mağdurların korunması konusunda önemli bir rol oynamaktadır. Sözleşme, devletin kadına yönelik şiddeti önlemek için etkin politikalar geliştirmesi ve uygulamasını öngörmektedir. Ayrıca, sözleşme Türkiye’de kadına yönelik şiddetle mücadelede toplumda farkındalık yaratmayı, mağdurlara destek sağlamayı ve failleri cezalandırmayı amaçlamaktadır. Ancak son zamanlarda sözleşmenin tartışmalı hale gelmesiyle birlikte Türkiye’deki etkileri konusunda belirsizlikler ortaya çıkmıştır.

İstanbul Sözleşmesi, Türkiye’de kadına yönelik şiddetin önlenmesi ve mağdurların korunması için önemli bir hukuki çerçeve sunmaktadır.

İstanbul Sözleşmesi’nin iptal edilmesi, kadına yönelik şiddetin önlenmesi ve mağdurların korunması konusunda uluslararası bir standartın ortadan kalkması anlamına gelir. Sözleşmenin iptal edilmesiyle birlikte devletlerin sözleşmeye uyumlu politikalar geliştirme ve uygulama yükümlülüğü ortadan kalkar. Ayrıca, kadına yönelik şiddetle mücadelede toplumda farkındalık yaratma, mağdurlara destek sağlama ve failleri cezalandırma gibi hedefler de zayıflar. İstanbul Sözleşmesi’nin iptal edilmesi, kadına yönelik şiddetle mücadelede geri adım atılması anlamına gelebilir.